Multiplayer modu bulunmuyor, Bölümler çok çabuk bitiyor ve genel anlamda bir senaryo bulunmuyor, Mekan tasarımları birbirine benziyor, Derin bir oynanış yapısı yok
Hollywood filmlerinin vazgeçilmezlerinden biri olan özel timler, hemen hemen her aksiyon filminin en havalı kısmını oluşturuyorlar. Tamamen uzman kişilerden oluşan bu gruplarda hataya yer yok. Görev ne ise girilecek, yapılacak ve hiçbir sorun olmadan mekandan gidilecek. İşte her şey bu kadar basit. Ama ne var ki bu grubu yöneten kişi siz olduğunuzda işlerin aslında o kadar da kolay hallolmadığını görmeye başlıyorsunuz.
Yapımcılığını Mighty Rabbit Studios’un üstlendiği bu sıra tabanlı taktiksel strateji oyununda böyle bir özel ekibin kontrolünü ele alıyoruz. Oyuna girer girmez bizden ekip oluşturmamız isteniyor. 4 kişilik bu ekipte her kişi için ayrı bir isim ve görünüş belirliyoruz. Oluşturduğumuz grupların ayrı özellikleri bulunuyor. Örneğin Seals timi kurarsak daha hızlı reaksiyon verebilen karakterler, rangers timi kurarsak ise sağlığı daha yüksek karakterler bizleri karşılıyor. Karakter yaratma ekranının detaysız olduğunu söyleyebilirim. Yalnızca askerlerin yüzünün nasıl olduğunu belirleyebiliyoruz. Bunun dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.
Karakterleri oluşturduktan sonra grup içerisindeki rollerini belirliyoruz. Takım lideri, sağlıkçı gibi diğer oyunlardan tanıdığımız sınıfların yanı sıra uzun menzilli ateş eden karakterler, daha fazla alanı görebilme özelliğine sahip karakterler gibi özel bazı sınıflar da bulunuyor. Toplam 6 adet sınıftan birini seçerek karakterlerimizi tek tek oluşturuyor ve operasyonlara katılmaya hazır hale geliyoruz.
Türkiye dahil olmak üzere Çin, Almanya, Rusya, Kolombiya, Meksika ve Afganistan’da geçen toplam 7 ayrı ülkede operasyonlara katıldığımız oyunda, ayrıca bu ülkelerin her birinde birden fazla da görev bulunuyor. Yapımda 3 ayrı mod mevcut. Bu modlardan ilki binaya girerek düşmanları öldürmemiz gereken Terrorist Hunt modu, diğeri bombayı etkisiz hale getirmemiz istenen Bomb Defusal modu ve son mod ise halihazırda içerde bulunurken binaya giren düşmanları öldürerek dışarı çıkmamız istenen mod.
Oyuna giriş yaptığımızda ilk olarak operasyon yapacağımız binaya nasıl gireceğimizi belirliyoruz. A,B,C olarak belirtilen bu kapılara isterseniz birkaç kişi konumlandırabilir, isterseniz ise tüm ekibi tek bir kapıda toplayarak giriş yapabilirsiniz. Kapıdan girişte de yine farklı seçenekler mevcut. İsterseniz normal kapıyı açabilir, silahla ateş ederken açabilir veya bomba patlatarak açabilirsiniz. Patlatarak açtığınızda bu hareket çok fazla ses çıkaracağından düşmanlar size doğru gelmeye başlıyor ama yakındaki düşmanlara da hasar vermiş oluyorsunuz. Bu gibi ihtimalleri düşünerek operasyona en iyi şekilde başlamanız, operasyonun geri kalanını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Giriş yaptıktan sonra ise asıl oyun başlamış oluyor. Sıra tabanlı oyunumuzda her sırada belirli bir hamle sayımız bulunuyor. Her karakter en fazla 2 noktaya gidebiliyor ve can doldurma gibi etkileşimler yapacakları zamanlarda hareket edemiyorlar. Karakterimizi götürdüğümüz noktada söz konusu karakterin hangi yöne doğru bakacağını belirliyoruz ve eğer tur sonunda orada bir düşman var ise otomatik olarak çatışmaya başlıyorlar. Oyunun geneli bu tür çatışmalarla geçiyor ve çok da derin stratejiler uygulayabildiğimizi söyleyemeyiz.
Tabii her ne kadar çok derin stratejiler peşinde koşamasak da yalnızca ateş ederek ilerleyen bir birlik değiliz. Gerektiğinde zorda kalan dostumuz için koruma ateşi açabiliyor, el bombası atabiliyoruz. Ayrıca sağlıkçı karakterler takım arkadaşlarının sağlığını arttırabiliyor ya da karakterler kendi yanlarında bulunan sağlık çantalarıyla da az da olsa canlarını doldurabiliyorlar.
Oyunun siper sistemi aynen XCOM’daki gibi işliyor. Bir siper size ya tam koruma sağlıyor, ya da yarı koruma sağlıyor. Yarı koruma sağlayan siperlerde vurulma ihtimaliniz daha az, tam koruma sağlayan siperlerde ise karakter tamamen koruma altında oluyor. Genelde tüm çatışmalar haliyle bu siperlerin arkasında oluyor. Çünkü açığa çıktığınızda kolayca hedef haline geliyorsunuz ve ekibinizden birinin ölmesi de kaçınılmaz oluyor.
Bize verilen görev her ne ise, tamamlıyor ve bir sonraki göreve doğru yelken açıyoruz. Görevler o kadar kısa sürüyor ki, en fazla uğraştığınız görev bile 5 dakikadan kısa bir süre içerisinde bitebiliyor. Bu nedenle ilk başta göze çok gibi görünen bölüm sayısının aslında çok kısa bir oyun süresine sahip olduğunu görüyorsunuz.
Her bölüm sonunda ekip elemanlarımız yaptıkları asist ve öldürmelerden deneyim kazanıyor. Bu deneyimlerle birlikte seviye atlıyor ve biz de bu karakterlerin özelliklerini geliştirebiliyoruz. Örneğin hızını arttırabiliyor, isabet şansını yükseltebiliyor ya da sağlığını daha da yüksek bir seviyeye çıkararak dayanıklı hale getirebiliyoruz. Her seviyede 5′er puan veriliyor ve bu puanlar toplam 6 değişik yeteneğe istendiği gibi dağıtılabiliyor
Ayrıca belli bir seviye atladıkça açılan Perk’lerimiz de bulunuyor. Her karakterin kendine özgü yetenekleri var ve bu özellikler belli seviyelere gelindiğinde otomatik olarak açılıyor ve bu aşamadan sonra o özelliği kullanmak mümkün hale geliyor.
Tabii bölümleri bitirdiğimizde kazandığımız tek şey deneyim değil. Aynı zamanda para da kazanıyoruz. Bu paralarla ana menüdeki mağazaya giderek ekibimize silah, zırh, aksesuar vb eşyalar satın alabiliyoruz. Gelişmiş silahlar alarak daha etkili bir saldırı gerçekleştirebiliyor ya da daha iyi zırhlarla savunmamızı güçlendirebiliyoruz. Dolayısıyla her bölüm geçtikçe daha da güçlü bir birlik haline gelmeye başlıyoruz.
Oyunun grafiklerinin çok da iyi olmadığını kabul etmek gerek. Karakter modellemeleri uzaktan iyi görünüyor, fakat yakına geldiğimiz de işin rengi biraz değişiyor. Yine de 15 dolar’a aldığımız bir oyun için fena sayılmayan grafiklere sahip.
Yapay zeka ise ne iyi ne de kötü. Düşman çok gelişmiş taktikler kullanarak bize saldırmıyor, ama genelde siper almayı ve pek ortalıkta dolaşmamayı akıl edebiliyor. Yine de bazı noktalarda çok açık hedef haline geliyorlar ve kolayca avlanabiliyorlar. Eğer zorluk seviyesini “normal” seviyeye çekerseniz çok zorlanmadan ilerleyebileceğinizi söyleyebiliriz.
Her bölümün atmosferine göre farklı bir müzik bulunuyor. Ancak her bölüm kendi içerisinde birkaç bölüme de ayrıldığı için aynı müzik bir noktadan sonra sıkabiliyor. Silah sesleri ise çok başarılı sayılmasa da göze batmadığını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak baktığımızda birkaç saatimizi eğlenerek geçireceğimiz bir oyun duruyor karşımızda. Eğer beklentilerinizi çok yüksek tutmazsanız ve bu tarz oyunlardan keyif aldığınızı düşünüyorsanız oyuna bir şans verebilirsiniz. Ama eğer çok daha gerçekçi bir oyun arıyor ve derin stratejilerle oynanan oyunlara ilgi duyuyorsanız bu oyun sizi tatmin etmeyecektir. Oyunda multiplayer modunun olmaması ve 15 dolar fiyatıyla bu tarz bir oyun için yüksek sayılabilecek bir fiyata satılması oyunun en önemli eksi yönleri olarak görülebilir. Türe ilgi duyanlar için ise şans verilmesi gereken bir yapım.
