01-02-2015, 06:26 PM
Syndicate, oyun dünyasının tanıdık ismidir. Herkesin bir kulak aşinalığı vardır. Aramıza katılan yeni arkadaşlarımız için sözüm meclisten dışarı. Bu oyunla olan tanışıklığımızı yeni dostlarımız için kısaca anlatayım. 1993 yılında karşılaştık onunla. Bullfrog Productions tarafından yapıldı ve aynı sene vitrindeydi. Türü Real Time Strategy yani gerçek zamanlı stratejidir. MS DOS ve Commodore-Amiga için çıkmıştı.
Tabi aradan yıllar geçti. Günümüze döndüğümüzde şimdi geliştiriciliğini, Darkness ve Chronicles Of Riddick’ten de bildiğimiz, Starbreeze Studios üstlenmekte. Electronic Arts tarafından dağıtılacak ve PC, Xbox 360 ve PS3 platformlarında tekrardan karşımıza çıkacak.
“Nasıl yani? Aynı oyun farklı platformda mı? 93’teki oyun mu?” diye sormadan hemen söyleyeyim. Aynı ismi taşımalarına rağmen tabi ki de birebir aynı oyun değil. Daha gelişmiş bir Syndicate ile karşı karşıyayız. Oynanış ve türü bakımından farklılık göstermekte. Yeni oyunun türü First Person Shooter. Öte yandan değişikliklerine rağmen yeni oyuna pek de yabancılık çekmeyeceğiz çünkü hem kendisine eski oyundan aşinayız, hem de oyun Deus Ex’e oldukça benziyor. Oyun 12 Şubat 2012 günü raflarda boy gösterecek.
2069’a doğru bir yolculuk…
Başlıktan da anlayacağınız üzere hikaye 2069 yılında geçiyor. Bu zaman diliminde öncelik “para” olmuş. Para da ticaret demek. Düz mantık: “Para kazanmak için ticaret savaşı.” Dünya, Syndicate’te 6’ya bölünmüş durumda ve altı farklı şirket yönetiyor. İnsanların beynine Dart 6 adında mikroçipler takılmış. Bahsettiğimiz şirketler de bunları üretmekte. Bu şirketler Dart 6 çiplerini üreterek müşterilerini birer kuklaya çeviriyor. Bu noktada mantığımıza aykırı olan bir durum söz konusu. İnsanlar neden gidip kafalarına bu çipleri taktırıyorlar? Saçma… Peki, bu çiplerin tek görevi insanları oyuncağa dönüştürmek mi? Tabi ki de hayır. Sadece kuklaya dönüştürmekle kalmıyor, ayrıca takılan kişiye askeri bir yetenek de kazandırıyor.
Her yer ajan dolu. Nereye düştük? Biz kimiz?
Oyunun gidişat mantığı şu şekilde; altı şirket sahip oldukları bölgelere ajanlarını yolluyorlar. Bu ajanların görevi kendilerine verilen yeri yönetmek. Biz de onlardan bir tanesiyiz; Eurocrop adlı şirketin ajanı, Miles Kilo .
Tek kişilik senaryo modunda hayat verdiğimiz ajan Miles’ın ilk birkaç görevi, karşı şirketlerin içine sızmak, istenilen kişinin beynindeki çipi almak gibi görevler. Buradan da çıkaracağımız üzere kahramanımızın suikast yeteneğine sahip.
Gülme komşuna gelir başına
Fakat her şey karşılıklı, nitekim Miles da çipli. Herkeste olduğu gibi ajanımızda da bu illetten var ama bu çip onu süper kahraman haline dönüştürüyor. Süpermen gibi uçamıyor ama süper yeteneklere sahip olan bir asker.
Peki, bu yetenekler içerisinde neler var?
Tabi aradan yıllar geçti. Günümüze döndüğümüzde şimdi geliştiriciliğini, Darkness ve Chronicles Of Riddick’ten de bildiğimiz, Starbreeze Studios üstlenmekte. Electronic Arts tarafından dağıtılacak ve PC, Xbox 360 ve PS3 platformlarında tekrardan karşımıza çıkacak.
“Nasıl yani? Aynı oyun farklı platformda mı? 93’teki oyun mu?” diye sormadan hemen söyleyeyim. Aynı ismi taşımalarına rağmen tabi ki de birebir aynı oyun değil. Daha gelişmiş bir Syndicate ile karşı karşıyayız. Oynanış ve türü bakımından farklılık göstermekte. Yeni oyunun türü First Person Shooter. Öte yandan değişikliklerine rağmen yeni oyuna pek de yabancılık çekmeyeceğiz çünkü hem kendisine eski oyundan aşinayız, hem de oyun Deus Ex’e oldukça benziyor. Oyun 12 Şubat 2012 günü raflarda boy gösterecek.
2069’a doğru bir yolculuk…
Başlıktan da anlayacağınız üzere hikaye 2069 yılında geçiyor. Bu zaman diliminde öncelik “para” olmuş. Para da ticaret demek. Düz mantık: “Para kazanmak için ticaret savaşı.” Dünya, Syndicate’te 6’ya bölünmüş durumda ve altı farklı şirket yönetiyor. İnsanların beynine Dart 6 adında mikroçipler takılmış. Bahsettiğimiz şirketler de bunları üretmekte. Bu şirketler Dart 6 çiplerini üreterek müşterilerini birer kuklaya çeviriyor. Bu noktada mantığımıza aykırı olan bir durum söz konusu. İnsanlar neden gidip kafalarına bu çipleri taktırıyorlar? Saçma… Peki, bu çiplerin tek görevi insanları oyuncağa dönüştürmek mi? Tabi ki de hayır. Sadece kuklaya dönüştürmekle kalmıyor, ayrıca takılan kişiye askeri bir yetenek de kazandırıyor.
Her yer ajan dolu. Nereye düştük? Biz kimiz?
Oyunun gidişat mantığı şu şekilde; altı şirket sahip oldukları bölgelere ajanlarını yolluyorlar. Bu ajanların görevi kendilerine verilen yeri yönetmek. Biz de onlardan bir tanesiyiz; Eurocrop adlı şirketin ajanı, Miles Kilo .
Tek kişilik senaryo modunda hayat verdiğimiz ajan Miles’ın ilk birkaç görevi, karşı şirketlerin içine sızmak, istenilen kişinin beynindeki çipi almak gibi görevler. Buradan da çıkaracağımız üzere kahramanımızın suikast yeteneğine sahip.
Gülme komşuna gelir başına
Fakat her şey karşılıklı, nitekim Miles da çipli. Herkeste olduğu gibi ajanımızda da bu illetten var ama bu çip onu süper kahraman haline dönüştürüyor. Süpermen gibi uçamıyor ama süper yeteneklere sahip olan bir asker.
Peki, bu yetenekler içerisinde neler var?