01-02-2015, 06:22 PM
DAVAMIZI SATTIK, KENDİMİZİ SATMADIK.
“Kılıcını masum teninden uzak tut. Gözlerden ırak ol. Suikastçıların Kardeşliği’ni asla açık etme. Bunlar inancın temelleri. Eskiden, hayatımı adadığım prensipler. O zamanlar genç bir adamdım, 7 yıllık savaş başlamak üzereydi ve geleceğin neler hazırladığı hakkında bilgim yoktu. Benim adım Shay Patrick Cormac ve bu benim hikayem….”
Üstat Cormac
Assassin's Creed serisi, insanlık tarihinde önce bir hikayeye ortasından başlayarak hayatımıza girdi. İlk oyunda, Alamut Kalesi kitabından bolca esinlenmiş bir Assassin tarikatı gördük. Altair, adam olmayı öğrenirken evrenin sırlarının çok ufak parçalarını tattık. Assasin's Creed 2 ile birlikte Ezio'nun doğumundan itibaren yeni bir dünyayı keşfettik. Şimdiye kadar hep iyi çocuklar Suikastçılarken, Tapınak Şövalyeleri (Templar) acımasız, pislik karakterler gibi gösterildi. Assassin's Creed evrenini, çizgi romanlar, kitaplar ve ek eserlerle takip ediyorsanız, hikayenin her yerini kurcaladıysanız Adem ile Havva, ilk Suikastçılardı.
Bizden Önce Gelenler diye bilinen ırk gelişmiş bir teknoloji ve refah içerisinde yaşarken, insan ırkı daha mağaralarından yeni çıkmaya başlamıştı. Adem ve Havva'nın düzenlediği operasyonla ilk Cennet'in Parçası (Pieces of Eden) olan elmayı ele geçirmesi tarihi değiştirdi. Bizden Önce Gelenler, insanların potansiyelini gördü ve onları yanına aldı. Ancak insanlar Bizden Önce Gelenler’in himayesi altındayken fikir ayrılığına düştüler. Kabil, düzenin kaostan doğacağına ve elmanın gücüyle mutlak kontrole ihtiyaçları olduğuna inanıyordu. Adem ve Havva ise, kurtuluşun özgürlükte olduğunu düzeni korumak gerektiğini düşünüyordu.
Aynı amaç için yola çıkan insanlık bu andan itibaren ikiye bölündü. Düzenin ve özgürlüğün koruyucuları esasiyun (assesiun) ismini alırken, Kabil’in takipçileri lanetlenmiş olanlar diye anılan tapınakçılar haline geldi. Bizden Önce Gelenler insanlara 2012 yılında yaşanacak güneş patlaması ve karanlık geleceği anlatmak için tanrıyı oynamayı seçti. Assassin’s Creed evrenine göre tüm mitolojilerin başlangıcı bu noktaydı. Yaşanan güneş patlamasında insan ırkı için kendini feda eden Bizden Önce Gelenler, Assassin ve Templar’lar için bir yol haritası bıraktı.
Laa shay'a waqi'un moutlaq bale kouloun moumkine
Tüm bunları neden mi yazdım? Önce ufak, bilgi tazelemesi yapmak istedim. Ayrıca Assassin’s Creed Rogue tüm bu senaryonun şekillenmiş hali. Bir zamanlar Assassin’s Creed oyunlarının sürükleyici olduğu ve içindeki gizemlerle sizi saatlerce uğraştırdığı dönemleri hatırlıyor musunuz? Ana senaryonun 5-6 saatte bitmediği ve ne olduğunu öğrenmek için ekranın başından kalkamadığınız zamanlar vardı.
Assasin’s Creed 1’i bitirmek için arkadaşımla ekran karşısından kalkamamıştık. İlk oyunda mekanik sorunlar olsa da senaryosu insanı kendine çekiyordu. Assassin’s Creed II’de Ubisoft çok ciddi kararlar alarak, serinin tonunu değiştirdi. AC2, haftalarca oynanınca tükenen bir oyundu. Her yerinden gizemler fışkırıyordu. Ezio’nun hikayesinin devam ettiği Brotherhood ve Revelations yine aynı derecede merak uyandıran hikayeler anlatıyordu.
“Kılıcını masum teninden uzak tut. Gözlerden ırak ol. Suikastçıların Kardeşliği’ni asla açık etme. Bunlar inancın temelleri. Eskiden, hayatımı adadığım prensipler. O zamanlar genç bir adamdım, 7 yıllık savaş başlamak üzereydi ve geleceğin neler hazırladığı hakkında bilgim yoktu. Benim adım Shay Patrick Cormac ve bu benim hikayem….”
Üstat Cormac
Assassin's Creed serisi, insanlık tarihinde önce bir hikayeye ortasından başlayarak hayatımıza girdi. İlk oyunda, Alamut Kalesi kitabından bolca esinlenmiş bir Assassin tarikatı gördük. Altair, adam olmayı öğrenirken evrenin sırlarının çok ufak parçalarını tattık. Assasin's Creed 2 ile birlikte Ezio'nun doğumundan itibaren yeni bir dünyayı keşfettik. Şimdiye kadar hep iyi çocuklar Suikastçılarken, Tapınak Şövalyeleri (Templar) acımasız, pislik karakterler gibi gösterildi. Assassin's Creed evrenini, çizgi romanlar, kitaplar ve ek eserlerle takip ediyorsanız, hikayenin her yerini kurcaladıysanız Adem ile Havva, ilk Suikastçılardı.
Bizden Önce Gelenler diye bilinen ırk gelişmiş bir teknoloji ve refah içerisinde yaşarken, insan ırkı daha mağaralarından yeni çıkmaya başlamıştı. Adem ve Havva'nın düzenlediği operasyonla ilk Cennet'in Parçası (Pieces of Eden) olan elmayı ele geçirmesi tarihi değiştirdi. Bizden Önce Gelenler, insanların potansiyelini gördü ve onları yanına aldı. Ancak insanlar Bizden Önce Gelenler’in himayesi altındayken fikir ayrılığına düştüler. Kabil, düzenin kaostan doğacağına ve elmanın gücüyle mutlak kontrole ihtiyaçları olduğuna inanıyordu. Adem ve Havva ise, kurtuluşun özgürlükte olduğunu düzeni korumak gerektiğini düşünüyordu.
Aynı amaç için yola çıkan insanlık bu andan itibaren ikiye bölündü. Düzenin ve özgürlüğün koruyucuları esasiyun (assesiun) ismini alırken, Kabil’in takipçileri lanetlenmiş olanlar diye anılan tapınakçılar haline geldi. Bizden Önce Gelenler insanlara 2012 yılında yaşanacak güneş patlaması ve karanlık geleceği anlatmak için tanrıyı oynamayı seçti. Assassin’s Creed evrenine göre tüm mitolojilerin başlangıcı bu noktaydı. Yaşanan güneş patlamasında insan ırkı için kendini feda eden Bizden Önce Gelenler, Assassin ve Templar’lar için bir yol haritası bıraktı.
Laa shay'a waqi'un moutlaq bale kouloun moumkine
Tüm bunları neden mi yazdım? Önce ufak, bilgi tazelemesi yapmak istedim. Ayrıca Assassin’s Creed Rogue tüm bu senaryonun şekillenmiş hali. Bir zamanlar Assassin’s Creed oyunlarının sürükleyici olduğu ve içindeki gizemlerle sizi saatlerce uğraştırdığı dönemleri hatırlıyor musunuz? Ana senaryonun 5-6 saatte bitmediği ve ne olduğunu öğrenmek için ekranın başından kalkamadığınız zamanlar vardı.
Assasin’s Creed 1’i bitirmek için arkadaşımla ekran karşısından kalkamamıştık. İlk oyunda mekanik sorunlar olsa da senaryosu insanı kendine çekiyordu. Assassin’s Creed II’de Ubisoft çok ciddi kararlar alarak, serinin tonunu değiştirdi. AC2, haftalarca oynanınca tükenen bir oyundu. Her yerinden gizemler fışkırıyordu. Ezio’nun hikayesinin devam ettiği Brotherhood ve Revelations yine aynı derecede merak uyandıran hikayeler anlatıyordu.